10 Mart 2010 Çarşamba

ece.. bir mucize..


tanrı, mucizelerini benden hiç esirgemiyor.

bazen fark edemiyorum. hiç beklenmedik anlarda oluyor bu. ancak üstünden çok zaman geçtikten sonra farkına varıyorum ve bazen bu uzun süreç için üzüldüğüm oluyor. ama her şey de bir hayır varmış deyip mucizenin tadını çıkarmaya ve onu öğrenmeye çalışıyorum.

ece temelkuran da benim için bir mucize.

bir sinema filminde gördüm. ismen bilip, sıfat olarak tanımadıklarımın listesindeydi kendisi. hiç bir köşe yazısını, hiç bir kitabını okumamıştım. merak ediyor muydum? hayır. filmden epey bir zaman sonra "ağrı'nın derinliği" adlı kitabını keşfettim. yazdıkları, anlatmak istedikleri benim merak ettiklerimdi. aldım. okudum. ve böylece ece'yle tanışmış oldum.

"bütün kadınların kafası karışıktır" kitabının ilk satırlarında kendime daha da yakın hissettim. benim anladığım, benim düşündüğüm dilden yazmıştı çünkü ve benim yaşadıklarıma çok yakındı hissedip yazdıkları. sanırım şu anda bulunduğum durum ve yazıya döktüklerim, ondan etkilendiğimin en büyük kanıtıdır.

şu içimde kendiliğinden yanmakta olan "yazma" ateşini körükleyen o oldu diyebilirim. keşfeden ayrı körükleyen ayrıdır. keşfeden de en az onun kadar cesur biri. ben ne yazık ki onlar kadar cesur değilim, ama bu olmayacağım anlamına asla gelmez. sadece "cesur" olabilmek için daha fazla şey öğrenmem gerek.

o da her gün daha fazla şey öğreniyor ve bizlerle paylaşıyor öğrendiklerini.

onu taklit etmek asla istemiyorum. onu geçmek de istemiyorum. sadece onun kadar iyi yazabilmek, kanayan yaraya merhem olmak, gerçekleri göstermek istiyorum.

bu ne kadar mümkündür, kaç fırın daha ekmek yemem gerekir bilemiyorum.

ama o bir mucize benim için, bir tek bunu söyleyebiliyorum..

Hiç yorum yok: