17 Mart 2010 Çarşamba

gelin oluvercek miyiz?


evlenmeyi her zaman tasvip eden ve seven biri olarak artık tasvip falan etmiyorum. yaşayın bekar hayatı anasını satayım! çeyiziydi, eviydi, gelinlikti, damatlıktı adamın ömründen ömür gidiyor.

yok fritöz, yok perde, yok yüzük, yok ebeninki derken eriyorsun resmen. bayılırım aslında ev eşyası almaya. rengarenk nevresimler, tabak, çanak falan fişman. ama bunları "çeyiz" adı altında alınca canıma dokunuyor. yani alıp saklamak işime gelmiyor.

"çok sıkıntı çekeceksin evlenme arifesinde" diyor çevredeki en yakın arkadaşgillerim, annemgiller, halamgiller, teyzemgiller. ama insanın birazcık içinden gelmesi gerek diye düşünüyorum. haksız mıyım? hiç bir zaman içimden gelmedi çeyiz almak, çeyiz "düzmek". yani iş ciddiye binince bile yapabileceğimi sanmıyorum.

bu iş için en ciddi, en klas arkadaşlarımı seçmeyi düşünüyorum ki sanıyorum seve seve de yapacaklar.

ne var şöyle bekar olup evlenecek insanlar için önceden hazırlanmış evler olsa, mobilyalı, tencereli, ekmek kızartma makinalı falan. çok mu şey istiyorum allasen? ne güzel olurdu, önceden şöyle bir tozunu alırdık, yerleştirme falan derdinde olmazdı.

nerede o zihniyet?

aslında şahane fikirlerim var bu konuyla ilgili olarak ama sunmaya cesaretim yok. yani o kadar gelenekseliz ki ben bu fikirlerimi burada beyan etsem eminim ki çok çok çok kızacaklar olur içinizde.

en iyisi susmak ve oturup önce beyaz atlı ya da beyaz eşekli hadi eşeği de geçtim elinde beyaz telefonu olan bir prens beklemek, sonrasında çeyizimi "düzmek"..

Hiç yorum yok: