29 Haziran 2010 Salı

ben aptalım

lanet olası polikistik over ve sivilcelerim yüzünden yasmin kullanıyorum şu yaşımda.

ve lanet olası yasmin yüzünden her gün her saat pms benim için.

lanet olası sebeplerden kendime bir cehennem yaratıyorum ve o cehennemin ortasında oturuyorum. etrafım ateşten duvar.

hiç bir şekilde, kimsenin beni oradan çıkarmaya gücü yetemez ne yazık ki..
ortada olan bir şeyler yok. susmam gereken, kendimi kontrol etmem gereken noktalar var..
allasen ayda bir kere yapamadığımı her gün yapabilir miyim?
im-kan-sız!

imkanım olaydı zaten adım "agresif"e çıkmazdı.
imkanım olaydı "ahaha sen aynı holysin, değişmemişsin" diyen birine avuç açmazdım.
imkanım olaydı buradan çoktan çekip gitmiştim.

ne tuhaf. mutlu olmaya çalışıyoruz değil mi tüm dünya? e mutlu olmaya çalışırken neden mutsuz olduğumuz yerde yaşayıp, mutsuz olduğumuz yerde yemek yeyip, mutsuz olduğumuz yerde çalışıyoruz?

bu aslanın ağzı da amma korkutucuymuş, öyle ki ekmeği alamıyoruz kendilerinden.
tercih hakkımızı mutsuzluktan yana kullanıyoruz.

subliminial mesaj olarak demiyorlar mı "mutluluk iki parmağın ucunda!" diye..
hakikaten öyle..
iki parmağımın ucunda, iki tuşta, iki seste.
mutluluğumu erteleyen şeyleri bu ikişer adımda yenebilirim. ama olmaz, belki ben mutlu olacağım diye onu mutsuz edeceğim.. :(

öyle de boktan bir vicdanım var..

Hiç yorum yok: