21 Haziran 2010 Pazartesi

her şey olacağına varır - 1

bekliyorum, bekliyorum. kendi kendime verdiğim mühletin dolmasına yalnızca iki gün kaldı. böyle sabırsız, böyle solipsist olmak benim de hiç hoşuma gitmiyor. amma velakin sab-re-de-mi-yo-rum!

maşallah kendileri öyle sabırlı ki, peygamber sabrına sahip belki de şu dünyada tek insan. karşında ağlasan da, sızlasan da dediğinden dönmez. kuralları var, belli standartları var..

hmmm

ben mi salağım? ben mi heyecan yapıyorum gereksiz. konuşulan ve artık bir sonuca bağlanması gereken konunun üstünde çok mu duruyorum? çok mu fazla? ne yani, benim duygularımın hiç mi önemi yok?

olabilir değil mi? her insan belli dönemlerde, bunalıma girer, hatalar yapar. susup "hehe aslında sen hep haklıydın, ben hayvanlık ettim ühühüh" demek mi gerekir? karşımızdakinin böyle dönemlerde hiç mi hatası olmaz? susup kalması, gidene "kal" dememesi hata değil midir?

şimdi "devam" ya da "tamam" lafını duymak için kıçımı yırtıyorum, dört dönüyorum. bir tarafına takıyorsa şerefsizim. takmıyor. yapılanların cezası kaç senedir boynumda zaten, bir de böyle olması...

çıldıracağım galiba...
sabretmek erdemse ve o erdemliyse ve ben aptalsam... sabredemiyorum kardeşim..
erdemsizin ve pisliğin tekiyim.
yaşamını ve yaşamımı karman çorman ettim. bırak düzelteyim.
senin egoların tatmin olacak, sığınacak adan olacağım diye kendi isteklerimden asla vazgeçemem.
her halükarda benim dediğim olacak..

Hiç yorum yok: