7 Temmuz 2010 Çarşamba

alaturka başlasın

aslında her gün sadece bir konu yazacaktım. ama geçen cumartesi çok konuşup, çok güldüğümüz şu konucuk aklıma gelince..

tutamadım, elimden kaçtı!

şimdi efendim, biliyorsunuz ki bazı genç kesimimiz alaturka müzik ile ilgilenmekte. bu kesimin sayısı çok azdır tahminime göre. genelde bu kesimin ses tonları alaturkaya çok elverişli oluyor.

tabi ki de alaturka söylesinler, tabi ki albüm çıkarsınlar, müziği gelecek yeni nesillere sevdirsinler, saydırsınlar.

ama lütfen; televizyona çıkıp, böyle on bin küsür yıllık san'atçılar gibi el kol hareketi yapmasınlar. çok yapmacık oluyorlar. böylelerini gözümü kapatıp dinliyorum yeminlen.

ya o nasıl hareketlerdir öyle! gözler kapalı, eller bir aşağı bir yukarıya inip kalkıyor. ama kendisi de farkında çok yapmacık olduğunun. hani alaturka söylüyor ya küçük hanım, hani kendini kaptırmış gidiyor ya, hani çok nazik olması gerekiyor ya...

tenni tenni tenni tenni terenne..

yapmacık abi! yap-ma-cık!

belki de kızımızın jazz müziğe karşı ya da ne biliyim bluesa falan karşı bir sempatisi vardır. amma ve de lakin toplumumuzda bu tür müziklere karşı bir ilgi ve alaka olmadığından ötürü mecburen alaturkayla ilgileniyor da olabilir. mümkün yani.

ayşegül aldinç'in böyle tarzda bir demeci de vardı evvelinde. jazz müzik yapmak istediğini ama türkiye'de yapamayacağını belirtmişti kendisi. pop söylüyor ama kadın bu işi beceriyor.

demek ki herkese nasip olmaz böyle bir yetenek. ya da söyle sen yine alaturkanı ama el kol hareketini eksik et. valla oturur dinlerim işte o zaman seni.

minik pisi : levon enişteme saygımla bu yazıyı kendisine ve de halama ithaf ettim..

Hiç yorum yok: