22 Eylül 2010 Çarşamba

alakasız iki kitabı birden okuyabilmek


kadın yazarlara karşı inanılmaz bir ilgi var içimde. özellikle hayat hikayeleri çok farklı olanlara.. mesela, yazardan çok şair olarak adlandırabileceğimiz slyvia plath bunlardan bir tanesi. şiirden nefret ettiğim için tek romanı olan sırça fanus'u okuyorum iki gündür. 19 yaşında bir kızın, yine kendi gibi yaşıt kızlarla bir moda evinde yazarlık yapmasını ve esas kızımız esther'in başından geçen olaylar konu edilmiş romana. okuduğum yorumlara göre slyvia plath kendi yaşamını yansıtmış romanına.

slyvia plath, oldukça depresif bir şairmiş. çoğu kez intiharı denemiş. en sonunda iki çocuğunu uyuttuktan sonra kafasını fırına sokmuş ve ölmüş. kimilerine göre ölmek için intihar etmek istememiş. ama olan olmuş ve ölmüş.

slyvia plath'den oldukça etkilenen bir başka şair de bizden biri : nilgün marmara.

nedense ikisini tip olarak da birbirine çok benzetiyorum. hiç nilgün marmara şiiri okumadım şiiri sevmediğim için. ama hakkında çok şey okudum.

yine etkilendiğim bir diğer yazarımız tezer özlü. neden etkilendiğimi ve sevdiğimi bilemiyorum. henüz bir kitabını okumama rağmen ve az kitabı olmasına rağmen büyük bir hayranlık besliyorum kendisine. sanıyorum yazım tarzından oldukça etkilendim. eğer yaşasaydı tanışmak isteyeceğim yazarlar içine girerdi.

........

sırça fanus ile beraber gülay atasoy'un nasıl örtündüler adlı araştırma kitabını okuyorum bir diğer yandan. emine şenlikoğlu, şule yüksel şenler, ümit meriç, ayşe şasa, emine erdoğan, gülşen ataseven ve kafası açık, komünist iken hidayete erişen bir çok kadının kapanma hikayelerini anlatıyor kitabımız. ilginç bir konusu olduğu için çekim gücüne çok fazla girdim. okudukça çeşitli notlarımı yazacağım.

........

kitaplardan sıkılanlar için geliyor şimdiki yazdıklarım. son günlerde kafayı;
1-ramen
2-makyaj malzemelerine takmış bulunmaktayım.

rameni migrostan alıyorum. acılı, mantarlı ve tavuklu olmak üzere üç çeşidi bulunuyor. hazır çorba gibi yapılıyor. sıcak suyu ramene döküp 5 dakika bekliyorsunuz. hem çorba hem makarna gibi yiyorsunuz sonra da afiyetle. oldukça doyurucu ve lezzetli.

ah ah evet, makyaj yapan bir bağyan değilim. ama makyaj malzemesi almaya bayılıyorum. şu anda da ilgimi kendiliğinden fırçası olan allıklar ve pudralar çekmekte. her kuşu tanıdım bir leylek kaldı hesabı en kısa sürede edinmeyi planlıyorum. en son gözdem ve hep bunu kullanırım artık dediğim köpük allıktan sonra böyle bir şey olabileceğini açıkçası tahmin etmiyordum. olsun bir de onu deneriz. nema problema :)

Hiç yorum yok: