21 Ekim 2010 Perşembe

çağmızın ya da benim hastalığım

akşam  kaçta yatarsam yatayım yine sabah uyanamıyorum. belki uykuya aşık olduğum için, belki çok yorgun olduğum için. ama bence aşığım aşık şu canım uykuya. ondandır.

dün çok sevdiğim bankacı bir hanımlan konuşurken "holy hanım hayırdır? sesiniz iyi gelmiyor" dedi. ben durur muyum, anlatmaya başladım hemen :
"yeaa kaçta yatarsam yatayım uykum oluyor hep sabahları :( sinir oluyorum"
"bu kronik yorgunluktan kaynaklanıyor. c vitamini almalısınız sabahları"

holy ve kronik yorgunluğu

kardeşi doktormuş ve kendisi de bu dertten muzdaripmiş bir zamanlar. gerekli olan c vitaminini sabahları alınca yorgunluğu kalmamış. güne zinde başlıyormuş.

zaten hastalık hastasıyım, al işte başıma bir de çağımızın hastalığı daha doğrusu çalışan kadın hastalığı çıktı.
"kronik yorgunluk".

ben zaten biliyordum böyle bir şey olacağını. sabahın yedisinde minibüste adeta zombi gibi bakınıyorum etrafa. minibüsten inip servis gelene kadar ayakta uyuyorum. ona buna bakayım, nasıl giyinmişler, her sabah gördüklerim bu sabah niye gelmediler gibi dertlerim de yok. servis gelince tek taş pırlanta hediye edilmiş kadın gibi seviniyorum ve takıyorum kulaklıklarımı uyuyorum işe gidene kadar. iş yerinde de öğlene kadar zombi holy hayatına devam ediyor.

artık bana bulaşmaya çalışanlara bir sebep daha sunacağım bana bulaşmamaları için sabahları.
-ya bak ben hastayım benimle uğraşma istersen!!!!

aslında bu bizim nacizane türkçemize göre "afyonu patlamamak" olarak adlandırılır. ananevi kelimelerimizi, cümlelerimizi ve deyimlerimizi kaybediyoruz cano canlar. modernleşme sürecindeyiz. ama bunlara da sahip çıkalım. şimdi ben asabi patronum için "kronik yorgunluktan sinirli o, sabahları lütfen rahat bırakın" demeye başlarım artık.

Yüce Rabbimin bana böyle bir hastalık vermesine şükrediyorum. umarım "kronik asabiyet, kronik mutluluk" vb. hastalıklarım olmaz.

ve yine bu haftasonu bir doktor ziyareti yapmak gerekecek. bakalım alfabemizin güzel harflerinden hangisine mensup olan vitamini bana uygun görecek.. muhtemelen b12 diyorum ben.
oylama başlamıştır!

.......
günaydın thunderbolt,


herkesler bana günaydın dediği zaman işyerinde "ne günaydını yaaa, sabah mı oldu, ben ayakta uyuyorum :/" diyorum. ayılamıyorum, ayılmak istemiyorum. yatağımı, yastıklarımı, uyku bandımı özlüyorum. o uyku bandının benim için anlam ve önemi çok büyük biliyor musun? onu takınca karanlıklar ülkesinin prensesi olup prensimi bekliyorum rüyalarımda. canım yaaa, bir gün gelecek ama inşallah o gün buruşuk bir prenses haline gelmem. o zaman da bana mırın kırın ederse rüyalarımdan kovarım!!! 


şu prensler niye sipariş edilmiyor sence? ya da ne bileyim inception'daki gibi insanların rüyalarına girebilseydik :) ufff harika olurdu. ama bu benim arapça öğrenip havas yapmamla aynı şey olurdu yaa. tehlikeli işlere bulaşmamak en doğrusu öyle değil mi?


ayılamamış holycinden okudun.. 
muahhh 

2 yorum:

Alice dedi ki...

heh aynı ben işte :) kendimi okuyor gibi oldum.
sabahları 6'da sürünerek kalkıyorum yataktan.bir de eşim 7,5'ta uyanıyor ona da uyuz oluyorum ben gözüm kapalı üstümü giyinmeye çalışırken onun horul horul uyuduğunu görmek sinirimi bozuyo :P ama napiym iş güç :) yani yalnız diilsin canım benim :)

Holy Go-Nightly dedi ki...

evde de en erken ben kalkıyorum, işe gitmek için en erken ben çıkıyorum. seninle aynı duyguları paylaşıyorum unicim :)