14 Ekim 2010 Perşembe

yağmurlu günde taksi bulmak


sabah acil işim olduğu için "bankada", o yüzden işe gidemedim. balmumcu'ya kadar uzanan yolculuğum iğrençti. daha önce hiç iş saatinde metrobüse -hele hele yağmur yakarken- binmemiştim. plaza insanıyım ve servisimiz var. daha ne olsun!

balmumcu'ya gelene kadar etmediğim küfür, yemediğim yağmur damlası doğrusu bardak bardak su kalmadı. bak, yağmuru seviyorum ama ıslanmadığım zaman. :) ama hayır, sıçanla aramda bir fark kalmadı bugün. çizmelerimin içi, çoraplarım ki incedir kendisi ıpıslak oldu. Allah'tan elbise giymiştim yoksa pantolon paçalarım çamurla birleşip soyut resim örnekleri çıkarabilirlerdi.

işim, bir saate yakın sürdü. daha önceden balmumcu'da staj yapmıştım. banka tam staj yaptığım yerin karşısındaydı. eskileri hatırladım sabah sabah. bir taraftan iyi oluyor ama diğer taraftan gıcık bir durum. ne biliyim, eskinin eskide kalması güzel bir şey tabi böyle hatırlayınca sinirler katlanabiliyor.

biraz kuruduktan ve işlerimi tamamladıktan sonra işin en kötü kısmı başladı :
yağmurlu bir günde taksi bulma savaşı!

anasını satayım, bir tanesi boş geçmez mi? insanlarımız o kadar o kadar zenginler ki herkes taksiye binip gidiyor bir yerlere! sıçan vaziyetim, ıslak şemsiyem, ısrarla akmaya çalışan makyajımla ısrarla taksi arama maceramı sürdürdüm. gözlerimin iyi görmemesi nedeniyle her geçen taksiye el salladım ehehhe içinde müşteri var ya da yok beni ilgilendirmez :) neyse taksi bulamayınca devasa kırmızı şemsiyemle gene kelly kıvamında "i"m singing in the rain" şarkısını mı söylesem yoksa rihanna gibi "umbrella" şarkısını söyleyip izleyicilerim olan sokaktan geçenlere harika bir görsel şov mu yapsam bilemedim :(

tam bunları düşünürken bir taksi geldi ve beni, gariban holy'i buldu. taksiye binince rahatladım.
bir daha ne olursa olsun yağmurlu havada su içmeye bile gitmem iki adımlık yere. bu ne be!

bunun yanı sıra önemli tespitler de yapmadım değil. avam ya da kendini beğenmiş diyebilirsiniz umrumda değilsiniz. metrobüse binenlerin çoğu bencil insanlar. çünkü öküz gibi dalıyorlar içeriye. sıkışık ya da değil umrunda değil kimsenin. dirsek çarpmış gözüne, çanta girmiş popona kimsenin umru değil. biner binmez "üfff sıkıştım" diye cırladığım için acayip bakanları dile getirmek dahi istemiyorum. kadınmışsın, yaşlıymışsın, gebermişsin kıçlarında olmuyorsun. metrobüsleri kınıyorum ve kaldırılsınlar! evet. yerine raylı sistem yapılsın. madem bu kadar paramız var raylı sisteme geçelim. zarardan çok yararı var. yazık günah insanlara. işlerine gitmek için çırpınıyor hepsi ama işte böyle benim gibi burnu stotosfer katmanında gezinenler tarafından yanlış anlaşılıyorlar.

bankadaki tespitlerime gelince, abicim bankadakilerin hepsi güzel ve yakışıklı olmak zorundalar mı? müşteri temsilcimin sürdüğü ruju çok beğendim mesela. sohbetimiz koyuydu ama soramadım markasını falan. o kadarına gerek yok dedim. hem rujları alıp alıp kenara koyuyorum, kullandığım görülmedi henüz.

bir başka bankayı daha ziyaret ettim bazı işlemlerim için. buradaki temsilcimiz makyajsız ama şeker mi şeker bir bayandı. hatta bana iltifatta bile bulundu. çok pozitifmişim :) ehehehe keşke herkes benim gibi olsaymış :) valla egom tatmin oldu.

yarım günlük banka ve beşiktaş maceram işte bu şekildeydi. her dakikamı tespit yaparak geçirdim, çok yakında herkese bir kulp bulur ve kibirimden geçilmez artık :P


........

thunderbolt, 


sen koltuğunda ya da yatağında sıcakken ve rahatken ben metrobüslerde ezildim. inat edip yerimden -kapının hemen yanıydı- ayrılmadım ve kapı her açıldığında ıslandım. eve gidince hemen çorap üstüne çorap giyeceğim. 


ilkokuldan beri servis çocuğuyum ben. öyle sağa sola giderken toplu taşıma araçlarını kullanıyorum. popom azcık rahat nedir biliyor bu yüzden. 


ileride zengin olursam az biraz da olsa, ilk işim araba almak olacak. he trafik var evet ama benim rahatım herşeyden önemli! bunu lütfen es geçmeyiniz. 


eheheh beni şemsiyeyle dans ederken hayal edebiliyor musun? bir kütük şemsiyesiyle dans ediyor! dans özürlüyüm ben yemin olsun. azcık elastiki olmak isterdim doğrusu. 


neyse çenem düştü. bugünlük etkilerim, tepkilerim, tespitlerim bu kadar. 


görüşeceğiz yine..


holy

Hiç yorum yok: