21 Şubat 2011 Pazartesi

aşka sorduk. "tesadüfleri sever misin?" diye

bu filmi ancak ve ancak tv'de izlerim diye düşünüyordum.

ama kader işte.. izlettirdi.
hiç hesapta yokken ortaya atılan "sinema" fikrinden sonra, algılarım colin firth'e yönlendiği için direk "zoraki kral" diye ısrar ettim ama kader yine oyununu oynadı ve yer bulamadığımız için izleyemedik. boynum bükük, kalbim kırık bir şekilde çıktım sinemadan.

sonra bir başka yere gittik. izlenebilecek tek film oydu.
15 dakika rötarlı girişimizden sonra başladık filme.
güzeldi, ön yargılarımdan bir an önce kurtulmayı öğrenmem gerekiyor. bir de mehmet günsur'un neresi yakışıklı? ben mi zevksizim? gerçi zevksiz değilim buna can-ı gönülden inanıyorum ama mehmet günsur'un abartılacak hiç bir yanı yok. yani safi, genç kızlarımızın bu adamı izlemek için bu filme gittiklerini düşünmek beni yaralıyor dostlar. yiğit özşener ondan daha yakışıklı yeminle. ciddi duruşuyla büyülendim adeta.

öhüm, filmin sonuna kadar "ayy, yazık ahahah, öhöhöhhö" lerle geçti vaktimiz. ta ki, şebnem ferah'tan hoşçakal çalana kadar. tamam sahne acıklı, ya çalan şarkı?
zaten ne zaman dinlesem böyle bir ürperiyorum, bir de o sahnede çalmasıyla hıçkıra hıçkıra ağlamam bir oldu.

bence siz de izleyin eğer izlemediyseniz bu filmi. çok şey katmaz ama en azından güzel vakit geçirebilirsiniz.

bir de;
hey sen! film çevirelim mi? :)

16 yorum:

Adsız dedi ki...

Ben filmin sonunun ne kadar alışılmışın dışında (tipik mutlu son sıradanlığı) olsa da yeterli olmadığını düşünüyorum.

+++spoiler+++
Çünkü esas oğlan, esas kızın (esas oğlanın yattığı hastaneye ulaşmaya çalışırken trafik kazası geçiren esas kızın) ailesince bağışlanan kalbiyle hayata dönüyor ve elinde kızın fotoğrafı denize bakarak yaşam sevinciyle doluyor.

Tamam kızın kalbi onun göğsünde, bir olmuşlar, birleşmişler falan da. Sinek'te olduğu gibi teletransportasyondan geçip yek vücut olmamışlar ki. Kızın kalbini indragandi etmiş, üzerinekyfi çatıyor.

Benim beklediğim sonda ise, esas oğlan, sevgilisinin acısıyla ve kendisi uğruna ölen sevgilisinin kalbini kendi göğüs kafesine ithal etmesinin vicdanına sığmayışıyla intihar edip, sevgilisinin yanına gitmeli ve aşıklar gerçek anlamda buluşmalıydı.

+++spoiler+++

Holy Go-Nightly dedi ki...

bence o çocukta intihar edecek potansiyel yok. zaten olmamalı. çok saçma geliyo bana.

o zaman bence filmin anlamı olmazdı. intihar etmek bi seçim olurdu ama aşık olduğu kadının kalbiyle yaşamak tesadüf.

Adsız dedi ki...

Filmdeki her şey tesadüfe bağlanıyor zaten Holiciğim.

Bu haliyle buruk ama mutlu bir sonla bitiyor film. Oysa gerçekçi bir tablo dramatik ve kaotik olmalı.

Hayat tüm resimlerinde gökkuşağı çizen çocukların resmettiği kadar yalın ve hafif de değil zaten.

Neyse ben bunları başka yerlere de yazabilirim tabii.

Saygılar, kucak dolusu sevgiler.

Holy Go-Nightly dedi ki...

tamam işte sonu da tesadüf oluyo adsızcım..

hayat tabi ki öyle değil. ama bu yaşamak isteyen birinin, sevdiği kızın kalbiyle yaşamamasına da neden değil. ayrıca sana hiç yakıştıramadım intihar etsin falan demeyi :P
cıkcıkcık

sana da saygılar ve sevgiler

Adsız dedi ki...

Neyse daha fazla aynı frekanstan devam edip adsız tüm kullanıcılarınnefret kazanmasını istemiyorum.

İyi akşamlar, mutlu yarınlar.

Her şey gönlünüzce olsun.

Paris in Me :) dedi ki...

arkadaşım erkek arkadaşıyla gitmiş bu filme, çocuk ağlarken bu baya gülmüş, bana bunu bir anlattı koptum gülmekten :) şimdi git de bu filme ağla :D

Adsız dedi ki...

colin firth daha tercih edilebilir duruyor..aşk tesadüfleri sever eskidi mi ne :)

Holy Go-Nightly dedi ki...

@sylvie ribel bu da enteresanmış :))

@pink zorro inan seçme şansım yoktu yani vardı da colinden daha fazlaydı bu filmi seçmem :/

Lacrymosa dedi ki...

mehmet günsur'a uzanan eller kırılsın! gülüşü güzel gülüşü... o gülüş yok mu o gülüş, offf of!

Holy Go-Nightly dedi ki...

ya ne komik değil mi? çok komik gülüyo :P eheheh seni sefiyom lacry xoxo

Adsız dedi ki...

bir de sonunu anlatmasaymışın :)) gitmeyecektim ama şimdi şart oldu, peki.
bu arada senle film çeviririm tabi ki neden olmasın :))

Holy Go-Nightly dedi ki...

ben sana dememiştim film çevirelim mi diye :)

francesca mckennitt dedi ki...

Filmin müzikleri ne güzel di mi. Ben henüz izlemedim ama cidden güzel parçaları seçmişler. Ama keşke eylül akşamı herkesin diline pelesenk olmasaydı diye düşünmüyor değilim :)

Holy Go-Nightly dedi ki...

güzeldi mckennitt :). özellikle hoşçakalda baya ağladım :/

bence de. bülent ortaçgili hissederek değil, filmden ötürü dinlemeye başlayacaklar. her aşk her ilişki artık tesadüfen yaşanacak onlar için :)

Alice dedi ki...

1 adet miminiz var efenim :) kabul buyurursanız benim blogda :)

Holy Go-Nightly dedi ki...

şimdi senin blogu açmıştım :) bakoorum hemen