18 Mayıs 2011 Çarşamba

lay lay lom.. kafamdaki periler..

çakma feministten hepinize sevgiler..

çok boşluyorum yazı yazmayı. içimden çok şey geçiyor yazmak için ama galiba kelimelerin yerini beğenemediğim için bir türlü oluşturamıyorum cümleleri.

bugün artık günüdür deyip başladım.

öncelikle, bu kalabalığın içinde pek yalnızım. ne biliyim, oradan oraya koşuşturuyorum, faaliyetler, toplantılar, arkadaşlar, sevgili adayları, sevgili aday adayları, sevgili olamayacak tipler, eski sevgili falan derken yatağıma girdiğim an "e yine tek başınasın? ne iş?" sorusunu tekrar ediyorum.

galiba aradığım mamafih bulamadığım şey biri.
bulmak zor. arkadaş, sevgili, dost bu gibi kavramlara çok inanmadığım ve sürekli eleştirip, yargıladığım için bulamıyorum.
ama anacım, kazık kazık üstüne. beni görsen elma şekeri sanırsın, o derece..

septiklik, umursamamazlık, boşvermişlik, bıkkınlık derken yatağımda böyle felsefe yapıyorum işte. kimi zaman sinir oluyorum, kimi zaman mutlu.
mesela, otobüste, kulağımda travis'ten çıkan nameler eşliğinde "ben böyle mutluyum" diyebiliyorum.

galiba yalnızlık beni usandırmıyor.
birilerinin dertleri, kaprisleri, mıymıy ve gıygıyları olmadan hayat güzel. aşk denilen şeyin varlığından bihaber büyüdüğüm şu dünyada sanıyorum ona inanmadan öleceğim.
aşk diye bir şey yok. can-ı gönülden inanıyorum. inanmazsam yaşayamam.
aşkeistim ve mutluyum. sonsuz bir evrende küçücük insanların "aşksızlıktan" hasta olmaları beni deli ediyor.
aradığınız şey sadece şefkat ve şımartılmak. ve siz buna aşk diyorsunuz.

galiba sorun sizde değil bende.
mid-life krysis, i invited everyone...

3 yorum:

Adsız dedi ki...

'aradığınız şey sadece şefkat ve şımartılmak. ve siz buna aşk diyorsunuz'

güzel tanım, kesinlikle doğru!

EvA dedi ki...

Doğru TanımlamAAA ;)

Holy Go-Nightly dedi ki...

kızlarrr teşekkür ederim :)